Hep rutin şeyler yazıyorum farkettim.Şimdi de daha eğlenceli olan yemek konusuna gelelim.Yemekler zamanla insanın karnını doyuran şeyler olmaktan çıkmış insanı mutlu eden ve tüm hayatını onun için sarfettiği birşey olmuştur. Bu işte bir yalan yok hepimiz yemek için çalışmıyormuyuz.
Neyse çok başınızı ağrıtıyorum biliyorum ama kısa keseceğim. Son aranan 10 yemeğin adını verip bitiriyorum:
1. köfte karbonat
2. baklavalık yufkadan börek
3. milföyde tavuk baget
4. irmikli şerbetli tatlılar
5. fındıklı şekerpare tarifi resimli
6. yumurta akıyla kurabiye
7. elmali kurabiye tarifi
8. fistikli yeni baharli yaprak sarma tarifi
9. beş çayı için salatalar
10. resimli kahvaltiliklar
Her telden her türlü konuyu bulabileceğiniz karmaş marmaş bir blog. Tamamen deneme amaçlı ve kendimi geliştirebileceğim bir ortam.
30 Eylül 2011 Cuma
Mevlananın Şehri Konya
Konya benimde antalyaya tatile giderken kaldığım o güzel şehrin ta kendisi.Konya düzlük,Konya halkı güler yüzlü ve bir o kadar da samimi.
konya hakkındaki fikirlerimdende anlaşılacağı gibi Konya'ya bayıldım.
Şimdide üniversitede ve gurbette oldugum için burs gerekiyor.Bunun için internetten araştırma yapıyordum da konyalıya burs veren insanları gördüm. Bende çok seviyorum diyer acaba bana da verirler mi :).
Şaka maka üniversiteli olduk.Lise yıllarımı da ailemden uzakta okudugumdan üniversiteye ve yeni bir şehre alışamama gibibir zorluk çekmedim.Ve imkanı olan herkesin lise yılları da dahil gurbette yani şehrinin dışında ailesinden uzakta okumasını tavsiye ederim.
Neyse konya diyince aklıma benim ruiden ve şemsden başkası gelmiyor.Tabi bunda gecen yıl okuduğum Elif Şafak'ın aşk romanınında büyük etkisi var. Ve o kitabın gazına gelip aynı temaları işleyen 1-2 kitap daha okumamında :)
Neyse eğer yolunuz konyaya düşmüşse mevlanayı ziyaret etmeden ayrılmayın.Elin japonları bile sırf mevlanayı görmeye geliyorlarmış.Gelmişken sizde ugrayın bence.
Bu arada japon parkında kahvaltı yap filan diyede tavsiyeler aldım ama ücreti ve adresi nekadar? dır bilemiyorum.
Yerleşim düz olunca sıksık bisiklet parkları ve pazarlara da rastlanıyor.Pazarlar demişkende konya bit pazarını ve üst yol köprü altındaki Konya Muhacir pazarını da kesin gezin derim.
Oraya biyere yolunuz düşerse selamımı söyleyin Mevlana'ya.
Herkese iyi geziler.:)
konya hakkındaki fikirlerimdende anlaşılacağı gibi Konya'ya bayıldım.
Şimdide üniversitede ve gurbette oldugum için burs gerekiyor.Bunun için internetten araştırma yapıyordum da konyalıya burs veren insanları gördüm. Bende çok seviyorum diyer acaba bana da verirler mi :).
Şaka maka üniversiteli olduk.Lise yıllarımı da ailemden uzakta okudugumdan üniversiteye ve yeni bir şehre alışamama gibibir zorluk çekmedim.Ve imkanı olan herkesin lise yılları da dahil gurbette yani şehrinin dışında ailesinden uzakta okumasını tavsiye ederim.
Neyse konya diyince aklıma benim ruiden ve şemsden başkası gelmiyor.Tabi bunda gecen yıl okuduğum Elif Şafak'ın aşk romanınında büyük etkisi var. Ve o kitabın gazına gelip aynı temaları işleyen 1-2 kitap daha okumamında :)
Neyse eğer yolunuz konyaya düşmüşse mevlanayı ziyaret etmeden ayrılmayın.Elin japonları bile sırf mevlanayı görmeye geliyorlarmış.Gelmişken sizde ugrayın bence.
Bu arada japon parkında kahvaltı yap filan diyede tavsiyeler aldım ama ücreti ve adresi nekadar? dır bilemiyorum.
Yerleşim düz olunca sıksık bisiklet parkları ve pazarlara da rastlanıyor.Pazarlar demişkende konya bit pazarını ve üst yol köprü altındaki Konya Muhacir pazarını da kesin gezin derim.
Oraya biyere yolunuz düşerse selamımı söyleyin Mevlana'ya.
Herkese iyi geziler.:)
Baldız Hihayeleri
Ensest ilişkilere bir türlü anlam veremiyoru. İş birde bunların network alemine taşınmasıyla daha da fanteziye kaçmış oluyor. Bazı arama kriterlerini inceleyip analiz ettiğimde baldız hikaye diye aratan googleda baya insan var.Hatta ve hatta baldız hihaye diye bile aratan bir sürü insan var.:) Be hayvan herif baldız hikayelerini ne yapacaksın.
İnsanların içinde bir canilik ve hayvanlık var.Bunu ensest baldız hihayeleri okumalarından çıkarıyorum:)
Neyse böyle insanlara diycek birşey bulamıyorum.En iyisi çevrelerinde fazla dolanmamaktır diye düşünüyorum. Bu arada içki yaşı 24e filan çıkıyor diye duyumlar aldım.Bir bilgisi olna varsa yorum kısmına post atarsa sevinirim:)
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle her nekadar şimdilik kimse olmasa da :)
İnsanların içinde bir canilik ve hayvanlık var.Bunu ensest baldız hihayeleri okumalarından çıkarıyorum:)
Neyse böyle insanlara diycek birşey bulamıyorum.En iyisi çevrelerinde fazla dolanmamaktır diye düşünüyorum. Bu arada içki yaşı 24e filan çıkıyor diye duyumlar aldım.Bir bilgisi olna varsa yorum kısmına post atarsa sevinirim:)
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle her nekadar şimdilik kimse olmasa da :)
23 Eylül 2011 Cuma
Netten Para Kazanmak ve Para Kazanma Tuzakları
Kahvehanelerin önünden geçiyorumda şu dünyada ne kadar boş beleş insan var diye düşünmeden kendimi alamıyorum.
Aynı zamanda internet aleminde de boş beleş para kazanmak için araştırmalar yapan ve para kazanmanın aksine bir sürü para kaybeden bir çok insan var.Bu gün o insanlardan biraz da olsa bahsetmek istiyorum.
NOT:Okumakta oldugunuz bu yazı gerçek para kazanma tuzaklarını anlatmakta olup.Size para kazanmayı anlatan sitelerdeki "para kazanma tuzakları" gibi saçma sapan ve sizi yanlış yönlendiren yazılardan değildir. O tür sitelerdeki o yazılar paranızı boşa harcattırır ve kısacası sizi üzer. Örnek yazı linki:
Afilliate işi yapan Çağatay Berkerin Yazı Linki
Adam tuzakları anlatmış ancak maddeler içinde affiliate de var ve açıklamasına hiç olumsuz yazmamış.Madem olumlu niye tuzaklar içine koydun.Hatta pc dergilerinden biri şimdi tam hatırlamıyorum bu adamın kitabını ek olarak vermişti.İnternetten Nasıl Para Kazanılır? diye. Tüm kitapçık fasa fisoydu.Şimdi ben hiç bir çıkarım olmadan ve tecrübelerime hemde çok sağlam olan tecrübelerime dayanarak sizi madde madde aydınlatmaya çalışacağım.
1.Öncelikle bu tür kitap ve eğitim setlerini kesinlikle almamanız.

2.Web sitesi açmak ve bunu yürütebilmek sağlam teknik bilgi ve büyük sabır gerektirir.Ve o göz boyayan çakma setlerdeki gibi kolay yoldan para kazanılsa idi: Bu kadar webmaster o kaadr uğraşıp, siteleri ile ilgilenip bir kaç kuruşun hesabını yaparlarmıydı.
3.Davulun sesi uzaktan hoş gelir.Teknik işlere meraklı değilseniz sadece bu işte para var diye girmek istiyorsanız ve bilgisayar başında oyun ve facebookta takılıyorsanız bence hiç girmeyin.
4.Her nekadar emek işi olsa da hosttur domaindir backlinkdir gireceğiniz işin boyutuna göre bir sermayeyi gözden çıkarın.
5.Ve hevesli olanlara söylüyorum.Mutlaka işin tekniğini öğrenin.Benim size tavsiyem şöyle gidin. HTML-Css-Genel PHP-Javascript-PHP Curl Kütüphanesi-Ajax vs....
6. Ve son tavsiyem en büyük yardımcınız google olsun.Acemiyken büyük işlere girmeyin sonu hüsran olur.Webmaster sitelerinde takılın.İşi öğrenin.Küçük işlerde tecrübe edin daha sonra büyük işlere kalkışın.Ve kesinlikle insanların size olan güvenini sarsmayın.
Aynı zamanda internet aleminde de boş beleş para kazanmak için araştırmalar yapan ve para kazanmanın aksine bir sürü para kaybeden bir çok insan var.Bu gün o insanlardan biraz da olsa bahsetmek istiyorum.
NOT:Okumakta oldugunuz bu yazı gerçek para kazanma tuzaklarını anlatmakta olup.Size para kazanmayı anlatan sitelerdeki "para kazanma tuzakları" gibi saçma sapan ve sizi yanlış yönlendiren yazılardan değildir. O tür sitelerdeki o yazılar paranızı boşa harcattırır ve kısacası sizi üzer. Örnek yazı linki:
Afilliate işi yapan Çağatay Berkerin Yazı Linki
Adam tuzakları anlatmış ancak maddeler içinde affiliate de var ve açıklamasına hiç olumsuz yazmamış.Madem olumlu niye tuzaklar içine koydun.Hatta pc dergilerinden biri şimdi tam hatırlamıyorum bu adamın kitabını ek olarak vermişti.İnternetten Nasıl Para Kazanılır? diye. Tüm kitapçık fasa fisoydu.Şimdi ben hiç bir çıkarım olmadan ve tecrübelerime hemde çok sağlam olan tecrübelerime dayanarak sizi madde madde aydınlatmaya çalışacağım.
1.Öncelikle bu tür kitap ve eğitim setlerini kesinlikle almamanız.

2.Web sitesi açmak ve bunu yürütebilmek sağlam teknik bilgi ve büyük sabır gerektirir.Ve o göz boyayan çakma setlerdeki gibi kolay yoldan para kazanılsa idi: Bu kadar webmaster o kaadr uğraşıp, siteleri ile ilgilenip bir kaç kuruşun hesabını yaparlarmıydı.
3.Davulun sesi uzaktan hoş gelir.Teknik işlere meraklı değilseniz sadece bu işte para var diye girmek istiyorsanız ve bilgisayar başında oyun ve facebookta takılıyorsanız bence hiç girmeyin.
4.Her nekadar emek işi olsa da hosttur domaindir backlinkdir gireceğiniz işin boyutuna göre bir sermayeyi gözden çıkarın.
5.Ve hevesli olanlara söylüyorum.Mutlaka işin tekniğini öğrenin.Benim size tavsiyem şöyle gidin. HTML-Css-Genel PHP-Javascript-PHP Curl Kütüphanesi-Ajax vs....
6. Ve son tavsiyem en büyük yardımcınız google olsun.Acemiyken büyük işlere girmeyin sonu hüsran olur.Webmaster sitelerinde takılın.İşi öğrenin.Küçük işlerde tecrübe edin daha sonra büyük işlere kalkışın.Ve kesinlikle insanların size olan güvenini sarsmayın.
22 Eylül 2011 Perşembe
Tesbih Çeşitleri-Tesbih Dünyası
madem amacım farklı olmak.Hiç anlamasam da tesbihler hakkında yaptığım araştırmalara dayanarak size bu konuyu sunmaya karar verdim.
"
Boncukların dini amaçla ve duaları saymada kullanılmasına ilk olarak Hindistan'da, Hindu inanışında rastlanıyor. Tespihin ataları Hindistan'dan doğuya, sonra Ortadoğu'ya, en sonunda da Avrupa'ya yayılıyor. Tespihin kullanış amacı Müslümanlık, Hıristiyanlık (Katolik), Hinduizm ve Budizm'de aynı olup hepsinde de duaları ve dualar arası bölümleri saymada kullanılır.
Tespihin İslam dünyasında ne zamandan beri kullanıldığı kesin olarak belli değildir. Hz. Muhammed'in tespih taşıdığına dair bir kayıt yoktur. Hatta belki Osman Gazi, belki de Fatih Sultan Mehmet'de tespih kullanmadılar. Arşivlerde tespih ile ilgili bilgilere ancak 16. yüzyılın sonlarına doğru rastlanmaktadır.
Ne var ki, Hz. Muhammed zamanında namaz ve dua sırasında hurma çekirdeği veya çakıl taşı kullanıldığı bazı hadislerden anlaşılmaktadır. İslam'da Peygamber'in namaz kılarken sünneti olan 'Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber' kelimelerini 33'er defa tekrarlamanın hangi tarihte başlayıp, yayıldığı da bilinmiyor.
Yüce Yaratıcı'ya 99 ayrı isim veren İslami anlayış, onu anarken, her isim için bir işaret olmak üzere ipe dizdiği bu 99 taneli şeye de 'tespih' adını vermiştir. Çeşitli malzemelerden yapılan tespihteki tane sayısı 33, 99, 500 veya 1000 olabilir. "
alıtı buraya kadarki yer. Donanimhaber.com
Ben de araştırmalarıma göre tesbihinde kaynağının hindistan çıktığını öğrendim sizlerle de paylaşmak istedim. İslam tarihine ise ne vakit girdiği net olarak bilinmiyor.
Şimdi gelelim yeni bir alt başlığımıza tesbih çeşitleri:
Tesbih yapımında Zümrüt, Yakut, Lapis, Firuze, Lületaşı, Akik, kuars,Ametist,Yeşim, Yıldız taşı, Necef, Kan taşı, Şah maksut gibi kıymetli ve yarı kıymetli taşlar….Sedef,İnci, Mercan, Fildişi, Deve dişi,Mors dişi,Deve Kemiği,Fil kemiği, Bağa, Keçi-Manda-Geyik-Ceylan-Bufalo-Sergerdan(Gergedan boynuzu) gibi hayvansal ürünlerden tesbihler yapılmıştı, organik maddelerden yapılan Kehribar, Oltu,Siyah kehribar ayrıca Abanoz,Zeytin çekirdeği, Gül, Peleseng(gemi ağacı), Vengi(Sandal Ağacı),Demirhindi, Sakız Ağacı, Kuka, Narçıl, Andız,gül ağacı, Yılan ağacı,Öd ağacı gibi bitki kökenli tesbihlerin yanı sıra kristal, Beykoz boncuğu gibi cam tesbihlerinde yapıldığı görülür, tesbihlerin 33’lük bölümlerini ayıran ayrı parçalara Nişane, iki ucu birleştiren ve genellikle çok süslü yapılan parçayada imame denir.altın gümüş ve ibrişim püsküllü imamelerin ucuna takınla degerli taşlar dizili veya altın, gümüş tel örgülü saçaklar tesbihe ayrı bır guzellık verir… En iyi tesbihler Osmanlılar devrinde İstanbulda yapılmış, İstanbulda yüzlerce tesbih atölyesi açılmıştır. Tesbihlerin çok ufak tanelilerine zenne yani kadın tesbihi denir….birde genellikle ceviz ve Ihlamur ağacından yapılan iri taneli en büyüğü 999’luk zikir tesbihleri mevcuttur.Bunlar tekke işi olup zikir ayinleri sırasında çekilir.Türkiyede birçok müzelerde büyüklü küçüklü tesbih kolleksiyonlerı bulunduğu gibi pek çok tesbih meraklısı çok değerli tesbih koleksiyonlarına sahiptir.
Bu arada belirtiyim kuka tesbihleri çekildikçe renk değiştiriyorlarmış. Arabistan gezimde tesbih satıcısı demişti bunu da sizlerle paylaşıyım dedim.

"
Boncukların dini amaçla ve duaları saymada kullanılmasına ilk olarak Hindistan'da, Hindu inanışında rastlanıyor. Tespihin ataları Hindistan'dan doğuya, sonra Ortadoğu'ya, en sonunda da Avrupa'ya yayılıyor. Tespihin kullanış amacı Müslümanlık, Hıristiyanlık (Katolik), Hinduizm ve Budizm'de aynı olup hepsinde de duaları ve dualar arası bölümleri saymada kullanılır.
Tespihin İslam dünyasında ne zamandan beri kullanıldığı kesin olarak belli değildir. Hz. Muhammed'in tespih taşıdığına dair bir kayıt yoktur. Hatta belki Osman Gazi, belki de Fatih Sultan Mehmet'de tespih kullanmadılar. Arşivlerde tespih ile ilgili bilgilere ancak 16. yüzyılın sonlarına doğru rastlanmaktadır.
Ne var ki, Hz. Muhammed zamanında namaz ve dua sırasında hurma çekirdeği veya çakıl taşı kullanıldığı bazı hadislerden anlaşılmaktadır. İslam'da Peygamber'in namaz kılarken sünneti olan 'Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber' kelimelerini 33'er defa tekrarlamanın hangi tarihte başlayıp, yayıldığı da bilinmiyor.
Yüce Yaratıcı'ya 99 ayrı isim veren İslami anlayış, onu anarken, her isim için bir işaret olmak üzere ipe dizdiği bu 99 taneli şeye de 'tespih' adını vermiştir. Çeşitli malzemelerden yapılan tespihteki tane sayısı 33, 99, 500 veya 1000 olabilir. "
alıtı buraya kadarki yer. Donanimhaber.com
Ben de araştırmalarıma göre tesbihinde kaynağının hindistan çıktığını öğrendim sizlerle de paylaşmak istedim. İslam tarihine ise ne vakit girdiği net olarak bilinmiyor.
Şimdi gelelim yeni bir alt başlığımıza tesbih çeşitleri:
Tesbih yapımında Zümrüt, Yakut, Lapis, Firuze, Lületaşı, Akik, kuars,Ametist,Yeşim, Yıldız taşı, Necef, Kan taşı, Şah maksut gibi kıymetli ve yarı kıymetli taşlar….Sedef,İnci, Mercan, Fildişi, Deve dişi,Mors dişi,Deve Kemiği,Fil kemiği, Bağa, Keçi-Manda-Geyik-Ceylan-Bufalo-Sergerdan(Gergedan boynuzu) gibi hayvansal ürünlerden tesbihler yapılmıştı, organik maddelerden yapılan Kehribar, Oltu,Siyah kehribar ayrıca Abanoz,Zeytin çekirdeği, Gül, Peleseng(gemi ağacı), Vengi(Sandal Ağacı),Demirhindi, Sakız Ağacı, Kuka, Narçıl, Andız,gül ağacı, Yılan ağacı,Öd ağacı gibi bitki kökenli tesbihlerin yanı sıra kristal, Beykoz boncuğu gibi cam tesbihlerinde yapıldığı görülür, tesbihlerin 33’lük bölümlerini ayıran ayrı parçalara Nişane, iki ucu birleştiren ve genellikle çok süslü yapılan parçayada imame denir.altın gümüş ve ibrişim püsküllü imamelerin ucuna takınla degerli taşlar dizili veya altın, gümüş tel örgülü saçaklar tesbihe ayrı bır guzellık verir… En iyi tesbihler Osmanlılar devrinde İstanbulda yapılmış, İstanbulda yüzlerce tesbih atölyesi açılmıştır. Tesbihlerin çok ufak tanelilerine zenne yani kadın tesbihi denir….birde genellikle ceviz ve Ihlamur ağacından yapılan iri taneli en büyüğü 999’luk zikir tesbihleri mevcuttur.Bunlar tekke işi olup zikir ayinleri sırasında çekilir.Türkiyede birçok müzelerde büyüklü küçüklü tesbih kolleksiyonlerı bulunduğu gibi pek çok tesbih meraklısı çok değerli tesbih koleksiyonlarına sahiptir.
Bu arada belirtiyim kuka tesbihleri çekildikçe renk değiştiriyorlarmış. Arabistan gezimde tesbih satıcısı demişti bunu da sizlerle paylaşıyım dedim.
Etiketler:
cam tesbihler,
fiber tesbih,
kazaz tesbih,
kristal tesbih,
mercan beyazı tesbih,
obsidyen,
siyah gümüş işlemeli kuka tesbih,
tesbihin tarihi,
tesbşh çeşitleri,
yeşil oniks tesbih
Oyun Oynayan Çocuk
Çocukluk demek oyun oynamak demek.Hayatı kendi etrafında toz pembe yaşamak demek derken bizlerde büyüdük.Üç gün sonra üniversiteye başlıyorum:).
İnternette araştırma yapıyorum da hani bloggerda olduk ya özgün filan takılıyoruz da biraz da hit lazım tabiki.Dedim çocuklar internette ne arar google'ı oyun için kullandıklarını da biliyorum ama. baktım ne aratıyorlar:"monster high oyna, 1 oyunlar barbie3,prenses firarda mario oyna,112 ambulans oyunları,kozalak mario macerası 2" anlık hitlere baktığımda gelen hit kelimeleri bu yönde.
Bende kullanıyım dedim.Sonuçta emek veriyorum bu bloga hitte lazım:). Bu arada her web sitesi açmak isteyen gibi bende ilk bu işlere forum açarak girdim. Çocukken arkadaşlar oyun oynarken ben forumu nasıl açabilirim diye 1 yıl araştırdım en sonunda mantıgıma oturunca para biriktirip açmıştım ne günlerdi be:).Ancak çok zor ve uğraştırıcı oldugunu göörünce forumu kapatmıştım ancak internet benim için bir heves değildi bunu biliyor ve buna içten inanıyordum. Ardından ilk kişisel blogumu açmıştım.Hemde uzantısı nokta orgluydu:)...
Neyse birsürü projede yer aldım yeri geldi hiç para kazanamadım hemde çok ciddi paralar kaybettim. yeri geldi 1.5 haftada 800 tl de kazandım.Ve para kazanmayı biliyorum netten artık...:).Ancak benim aradığım daha ciddi ve daimi işler bir zükerberk:) olabilmek mesela... Tamam tamam normal bir insan olmadıgımı kabul ediyorum.
Neyse çok dağıttım galiba toparlayacak olursam: Oyun oynayan bir çocuk değildim ancak her zaman imrenmiştim normal bir çocuk olmayı, bir sürü oyuncağımın olmasını.Benimse bir tüp kamyonum vardı oyuncak:).Ve bir de bilgisayarım...Neyse konu içinde çaktırmadan kendimi de tanıtmış oldum.
Hadi herkese iyi hayaller:)
İnternette araştırma yapıyorum da hani bloggerda olduk ya özgün filan takılıyoruz da biraz da hit lazım tabiki.Dedim çocuklar internette ne arar google'ı oyun için kullandıklarını da biliyorum ama. baktım ne aratıyorlar:"monster high oyna, 1 oyunlar barbie3,prenses firarda mario oyna,112 ambulans oyunları,kozalak mario macerası 2" anlık hitlere baktığımda gelen hit kelimeleri bu yönde.
Bende kullanıyım dedim.Sonuçta emek veriyorum bu bloga hitte lazım:). Bu arada her web sitesi açmak isteyen gibi bende ilk bu işlere forum açarak girdim. Çocukken arkadaşlar oyun oynarken ben forumu nasıl açabilirim diye 1 yıl araştırdım en sonunda mantıgıma oturunca para biriktirip açmıştım ne günlerdi be:).Ancak çok zor ve uğraştırıcı oldugunu göörünce forumu kapatmıştım ancak internet benim için bir heves değildi bunu biliyor ve buna içten inanıyordum. Ardından ilk kişisel blogumu açmıştım.Hemde uzantısı nokta orgluydu:)...
Neyse birsürü projede yer aldım yeri geldi hiç para kazanamadım hemde çok ciddi paralar kaybettim. yeri geldi 1.5 haftada 800 tl de kazandım.Ve para kazanmayı biliyorum netten artık...:).Ancak benim aradığım daha ciddi ve daimi işler bir zükerberk:) olabilmek mesela... Tamam tamam normal bir insan olmadıgımı kabul ediyorum.
Neyse çok dağıttım galiba toparlayacak olursam: Oyun oynayan bir çocuk değildim ancak her zaman imrenmiştim normal bir çocuk olmayı, bir sürü oyuncağımın olmasını.Benimse bir tüp kamyonum vardı oyuncak:).Ve bir de bilgisayarım...Neyse konu içinde çaktırmadan kendimi de tanıtmış oldum.
Hadi herkese iyi hayaller:)
21 Eylül 2011 Çarşamba
Yine Yeniden Fakat Bu Sefer Başka
Şu an başlıkta belirttiğim ruh halini birebir yansıtıyorum. Şimdiye kadar tuttuğum ve bir heves olarak kalan blogların aksine bu blogun daimi bir serüven olmasını en içten diliyorum.
Şimdiye kadar hit almak için de kendi duygularımı paylaşmak için de bir sürü blog yazdım.Kimi bloglarımda full copy/paste yaparken bazı bloglarımda da full özgün takıldım. Hevesimi öyle aldıktan sonra ilerlemek gerektiğini ve bu blogu açmam gerektiğini hem düşündüm hem inandım ve sonuç olarak bu blogu açtım.
Bloggerlik hayatımda da çok cins insanlar tanıdım, çok farklı mecralarda bulundum, çok farklı olaylara konuk oldum. Şimdi bu olayları paylaşmak,okutmak ve "bilgi paylaşıldıkça bilgidir." felsefesini yaşatmak için buradayım.
Ve son olarak şunu farkettim. İnsan isterse her şeyi yapabilir.Bir şeyi başarabilmek için istemek ve istemenin de yanında getirdiği çalışmayı tüm özveriyle yapmak gereklidir.Başarının formülü kim nederse desin burada yatmaktadır.
Şimdiye kadar hit almak için de kendi duygularımı paylaşmak için de bir sürü blog yazdım.Kimi bloglarımda full copy/paste yaparken bazı bloglarımda da full özgün takıldım. Hevesimi öyle aldıktan sonra ilerlemek gerektiğini ve bu blogu açmam gerektiğini hem düşündüm hem inandım ve sonuç olarak bu blogu açtım.
Bloggerlik hayatımda da çok cins insanlar tanıdım, çok farklı mecralarda bulundum, çok farklı olaylara konuk oldum. Şimdi bu olayları paylaşmak,okutmak ve "bilgi paylaşıldıkça bilgidir." felsefesini yaşatmak için buradayım.
Ve son olarak şunu farkettim. İnsan isterse her şeyi yapabilir.Bir şeyi başarabilmek için istemek ve istemenin de yanında getirdiği çalışmayı tüm özveriyle yapmak gereklidir.Başarının formülü kim nederse desin burada yatmaktadır.
Grup Nara - Ne Olur Gitme
Grup Nara Ne Olur Gitme adlı başarılı eserini tebrik ediyorum. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine dinlediğim bu şarkının video linkini ve şarkı sözlerini bu yazıda sizlerle paylaşacagım. Unutmadan Grup Nara gibi bir çok bilinmeyen grup çok başarılı eserler veriyorlar.
Bu gruplara sahip çıkmak ve Ne Olur Gitme gibi nice şarkıyı dinleyip yaşamak ve yaşatmak hepimizin boyun borcu.
İşte o çok övdüğüm ve methettiğim kendimce bir çok ödül verdiğim şarkının videosu:
Grup Nara - Ne Olur Gitme ismail_48
Ve işte o çok övdüğüm ve dinlemenizi tavsiye ettiğim mp3 şarkı Ne olur gitmenin şarkı sözleri
"
GRUP NARA-NE OLUR GİTME
gitme..
ne olur gitme..
üşüyor ellerim..
gitme..
ne olur gitme..
sen gidince
üşüyor ellerim..
sensiz acı veriyor ,
boynu bükük
öksüz kalbim..
sen gidince
aşka kısır sancılar.
gözlerimde
yağmur olur şarkılar..
————————-
bu koca dünya içimde
toz duman olur..
her sokakta alev alev
yangınlar çıkar..
aç bana kollarını ,
sar yine öyle , tut bırakma.!
sev beni delicesine.
kimseye verme ,
canımıda yakma
çok severim güzelim
ben deliyim sen kusuruma bakma
ah.! yanıyor yüreğim
ne olur beni anla.!
gitme..
ne olur gitme..
üşüyor ellerim..
G.N
"
Bu gruplara sahip çıkmak ve Ne Olur Gitme gibi nice şarkıyı dinleyip yaşamak ve yaşatmak hepimizin boyun borcu.
İşte o çok övdüğüm ve methettiğim kendimce bir çok ödül verdiğim şarkının videosu:
Grup Nara - Ne Olur Gitme ismail_48
Ve işte o çok övdüğüm ve dinlemenizi tavsiye ettiğim mp3 şarkı Ne olur gitmenin şarkı sözleri
"
GRUP NARA-NE OLUR GİTME
gitme..
ne olur gitme..
üşüyor ellerim..
gitme..
ne olur gitme..
sen gidince
üşüyor ellerim..
sensiz acı veriyor ,
boynu bükük
öksüz kalbim..
sen gidince
aşka kısır sancılar.
gözlerimde
yağmur olur şarkılar..
————————-
bu koca dünya içimde
toz duman olur..
her sokakta alev alev
yangınlar çıkar..
aç bana kollarını ,
sar yine öyle , tut bırakma.!
sev beni delicesine.
kimseye verme ,
canımıda yakma
çok severim güzelim
ben deliyim sen kusuruma bakma
ah.! yanıyor yüreğim
ne olur beni anla.!
gitme..
ne olur gitme..
üşüyor ellerim..
G.N
"
Kaydol:
Yorumlar (Atom)